7104 SAYILI TORBA VERGİ YASASI YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİR
(7104 Sayılı Kanun, 06/04/2018 Tarihinde Yayımlanmıştır.)
Kamuoyunda torba yasa olarak adlandırılan 7104 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu Ve Bazı Kanunlar İle 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun bu günkü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve başta Katma Değer Vergisi Kanunu olmak üzere Gelir Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu, ÖTV Kanunu ile Harçlar Kanununda önemli değişiklikler yapılmıştır.
KDV Kanunu kapsamında;
- Kat karşılığı inşaat işlerinde KDV,
- Fazla ve yersiz ödenen KDV’nin iadesi,
- Gümrüksüz satış mağazalarına yapılan teslim ve hizmetler,
- Bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler,
- Yabancı uyruklu gerçek kişilere verilen sağlık hizmetleri,
- Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile ArGe ve tasarım merkezlerinde faaliyette bulunanlara yapılacak yeni makina teslimleri,
- Konfeksiyon kırpıntıları,
- İkinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde KDV matrahı,
- Takvim yılı ve KDV indirimi,
- İndirimli oranda KDV indirim ve iadesi,
- Değersiz alacaklara ilişkin KDV indirimi,
- Özel okullarca bedelsiz verilen eğitim, öğretim hizmetleri iletaşınmaz kültür varlıklarının restorasyonunda KDV indirimi,
- Zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen KDV ile faydalı ömür,
- Sonraki dönemlere devrolunan KDV’nin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak yazılması,
- KDV iadesinde hesaplama ve yöntem değişikliği,
- İşletme hesabı esasında vergilendirilenler ile serbest meslek erbabı için KDV’de “Hasılat Esaslı vergilendirme” usulü,
- işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler için özel ödeme zamanı,
- İhracatta KDV iadesi için yeni ve kolaylaştırılmış yöntem
müesseseleinde değişiklikler ve yenilikler yapılmıştır.
Diğer taraftan Vergi Usul Kanununda yapılan değişikliklerle vergi incelemelerinde süre sınırlaması ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce yapılacak KDV iadesi tasdiki ile bu tasdikten doğan sorumluklar düzenlenmiştir.
Keza Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişikle taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına ait ticari plakaların elden çıkarılmasından doğan değer artış kazançlarının tamamı gelir vergisinden istisna edilmiş ancak ticari plakaların devrine ilişkin işlemlerde, alım satım bedeli üzerinden (Binde 30) oranında harç alınması hükmolunmuştur.
ÖTV Kanununda yapılan değişikle, ÖTV’ye tabi malların gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına teslimi ÖTV den istisna edilmiştir.
Yukarıda sayılan Konulara ilişkin ayrıntılı açıklama yapan sirkülerlerimiz, düzenlemenin yürürlük tarihleri esas alınarak tarafınıza gönderilmektedir.
ZAYİ OLAN MALLARDA KDV İNDİRİMİ
KDV Kanunu’nun 30/c maddesi gereği deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait katma değer vergisi indirilememektedir. Kanunda geçen zayi olan mal tabiri geniş anlamda hem emtea hem de amortismana tabi malları kapsamaktadır.
7104 sayılı yasa ile 30/c kapsamında stoktaki malların zayi olması durumunda mevcut vergileme rejiminde herhangi bir değişiklik sözkonusu değilken amortismana tabi iktisadi kıymetlerin zayi olması hallerinde KDV indirimine olanak sağlanmıştır. Bu durum amortismana tabi iktisadi kıymetlerin faydalı ömürlerini kısmen yada tamamen tamamlayıp tamamlamadıklarına göre farklılık göstermektedir.
Eğer ki Vergi Usul Kanunu’nun 315 inci maddesine göre Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömürlerini tamamladıktan sonra zayi olmuşlarsa, bu kıymetlere ait yüklenilen KDV’lerin tamamı indirilebilecektir.
Ancak faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olan amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen KDV’nin kullanılan süreye isabet eden kısmı indirilebilecek kalan kısmı indirilemeyecektir.
Diğer taraftan amortismana tabi kıymetlerin KDV’den istisna edilmiş işlemler kapsamında teslim edilmelerinde de yine faydalı ömür dikkate alınarak, kullanılan sürelere göre KDV indirimi yapılacaktır.
Düzenleme 1.1.2019 tarihinden itibaren geçerlidir. KDV Kanunu’nun 30/c bendine eklenen parantez içi hüküm aynen aşağıdaki gibidir:
“(Şu kadar ki Vergi Usul Kanununun 315 inci maddesine göre Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömürlerini tamamladıktan sonra zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisi ile faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisinin kullanılan süreye isabet eden kısmı indirilebilir.)”
DEĞERSİZ ALACAK VE KDV İNDİRİMİ
7104 Sayılı Yasa ile KDV Kanununun 29/4. maddesinde değişiklik yapılmış; Vergi Usul Kanunu’nun ( VUK ) 322. maddesine göre değersiz alacaklara ilişkin hesaplanan ve satıcı tarafından beyan edilen KDV’nin, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılması imkanı getirilmiştir.
Ancak VUK’un 323. maddesi kapsamında şüpheli alacaklar karşılığı ayrılmak suretiyle daha önce gider hesaplarına dahil edilmiş KDV mevcut ise; bu tutar, değersiz alacağın KDV’ sinin indirim konusu yapılacağı dönemde gelir hesaplarına dahil edilecektir.
Diğer taraftan satıcı nezdinde değersiz alacak haline gelen bu alacağın KDV si satıcıya ödenmemiş olması halinde, alıcı (borçlu) nezdinde indirim KDV olarak dikkate alınamayacaktır (KDV Kanunu Madde: 30/2).
Uygulama 01.01.2019 tarihinden itibaren geçerli olacaktır.
KDV İNDİRİMİNDE “ TAKVİM YILI ŞARTI ” DEĞİŞTİRİLMİŞTİR
KDV Kanunu’nun 29/3. maddesi gereği; KDV’de indirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir.
Ancak KDV’nin indirime konu edilebilmesi için işlemin gerçekleştiği takvim yılı içinde kanuni defterlere kayıt yapılması kuralı, 7104 sayılı Yasa ile değiştirilmiş ve takvim yılını takip eden yılın sonu olarak yeniden belirlenmiştir.
Böylece vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılında indirilemeyen KDV takip eden yılda kanuni defterlere kaydedilmesi durumunda da indirim konusu yapılabilecektir. Bu düzenleme 1.1.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.
MÜFETTİŞLERCE YAPILACAK KDV İNCELEMELERİ İLE DİĞER VERGİ İNCELEMELERİNDE
“ SÜRE SINIRLAMASI “
7104 sayılı torba yasa ile Vergi Usul Kanunu’nun 140-1/6’ıncı maddesinde değişiklik yapılmış ve vergi incelemesine başlanıldığı tarihten itibaren;
- Tam inceleme yapılması halinde en fazla 1 yıl,
- Sınırlı inceleme yapılması halinde en fazla 6 ay,
- KDV İADESİ İNCELEMELERİNDE İSE EN FAZLA 3 AY
içinde incelemeleri bitirmelerinin esas olduğu belirtilmiştir. Diğer taraftan bu vergi inceleme sürelerine ilişkin ek süre alınabilmesi mümkündür. Ne kadar ek süre alınacağı hususu Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecektir.
Bu düzenleme 1/1/2019 tarihinden sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin yapılacak incelemelerde uygulanmak üzere 1/1/2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.
“DEVREDEN KDV” NİN TOPYEKÜN İADE EDİLMESİ YERİNE BELLİ KOŞULLARDA “ GİDER YAZILMASI ” ESASI BENİMSENMİŞTİR
7104 sayılı Yasanın tasarısında devreden KDV’nin mükellefe topyekün iadesine ilişkin hükümler yasadan çıkarılmış ve mevcut iade mekanizması bazı değişikliklerle korunmuştur.
KDV Kanunun 11, 13, 14 ve 15 inci maddeleri ile 17 nci maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca ( ihracat, araçlar, petrol ve kıymetli maden, diplomatik ve uluslarası işlemler, transit taşımacılık vs ) KDV’den istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak KDV’den indirilmektedir. Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen KDV, Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara ötedenberi iade olunmaktadır.
Ana ilke olarak KDV iadesi mükellef tarafından işlemin gerçekleştiği dönemde talep edilmelidir. Ancak 7104 sayılı yasa ile bu ilkeden vazgeçilmiş ve işlemin gerçekleştiği dönem yerine bu süre uzatılmış ve “işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar talep edilmesi” şartı getirilmiş bulunmaktadır. Bu şart 1.1.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.
Diğer taraftan KDV Kanunu’nun 36. Maddesinde mükellef tarafından süresi içinde iadesi talep edilmeyen ve indirim yoluyla giderilmek üzere sonraki dönemlere devrolunan KDV’nin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak yazılması imkanı getirilmiştir. Ancak bu imkan Bakanlar Kurulu Kararı ile işleyişe kavuşacaktır. Bunun yanı sıra Bakanlar Kuruluna iade talebinde bulunulabilecek asgari tutarı belirleme yetkisi de verilmiştir.
KDV iadesinin işleyişine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. 7104 sayılı yasa ile mevcut KDV iadesi rejimi içinde farklı iade yöntemleri belirleme yetkisi de verilmiş bulunmaktadır.
Buna göre Maliye Bakanlığı; mükellefiyet süresi, çalışan sayısı, aktif ve özsermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, vergisel ödevlerin zamanında yerine getirilip getirilmediği, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma yönünde olumsuz rapor ya da tespit bulunup bulunmadığı gibi kriterleri esas alarak mükelleflerin vergisel uyum seviyeleri ve bu uyum seviyelerine göre farklı iade yöntemleri tespit etmeye, iade alacağının mahsup edileceği vergi borçları ile iadeye ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkili olacaktır.
Yetkiye ilişkin değişiklikler 6.4.2018 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir.
BAĞIŞTA BULUNACAKLARA YAPILAN TESLİM VE HİZMETLERDE KDV İSTİSNASI
(7104 Sayılı Kanun, 06/04/2018 Tarihinde Yayımlanmıştır.)
7104 Sayılı Yasa ile KDV Kanunu’nun 13. Maddesine (k) bendi eklenmiştir. Böylece Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanmak üzere yapılan;
- okul,
- sağlık tesisi,
- öğrenci yurdu (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak diğer yöreler için 100 yatak kapasitesinden az olmamak koşuluyla),
- çocuk yuvası ve yetiştirme yurdu,
- huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi,
- ibadethaneler ( sadece mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olanlar),
- yaygın din eğitimi verilen tesisler ( sadece Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi olanlar),
- Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının
İNŞASI dolayısıyla bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiştir. Dikkat edileceği üzere istisna sadece tesislerin inşası ile sınırlıdır.
Diğer taraftan sözkonusu düzenleme tam istisna olduğundan bağışçılara yapılan bu teslim ve hizmetlernedeniyle satıcılar tarafından yüklenilen KDV ise iadeye konu edilebilecektir.
Sözkonusu düzenleme 01.06.2018 tarihinden itibaren yapılacak teslim ve hizmetlere uygulanacaktır.
İNDİRİMLİ ORANDA KDV İADESİNİN KAPSAMI GENİŞLETİLMİŞTİR
(7104 Sayılı Kanun, 06/04/2018 Tarihinde Yayımlanmıştır.)
7104 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonucu; indirimli orana tabi teslim ve hizmetler nedeniyle, teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminden sonra ortaya çıkan giderler veya yapılan iskontolar dolayısı ile yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisinin iade edilmesi imkanı sağlanmıştır. (KDV Kanunu Md. 29/2)
Gelir İdaresi Başkanlığı, madde metninden çıkarılmadan önce yer alan ifade uyarınca, iade tutarının tespitinde indirimli orana tabi mal teslimi veya hizmet ifası işlemleri ile ilgili bu işlemlerin yapıldığı dönemde veya daha önceki dönemlerde maliyet veya gider unsuru olarak gerçekleşmiş faturaları dikkate almakta sonradan ortaya çıkan faturaları dikkate almamaktaydı.
Gelir İdaresi 2017 Şubat ayından itibaren satış iskontosu faturalarının alıcının satıcıya sunduğu müstakil bir hizmetten kaynaklanmadığı gerekçesi ile görüşünü değiştirmiş ve bu faturaları Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 35. Maddesi kapsamında değerlendirerek maliyet ve gider unsuru olmadıkları yönünde görüş bildirmişti.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. Maddesinin (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde” ifadesi madde metninden çıkarılarak indirimli orana tabi teslim veya hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminden sonra bu teslim veya hizmetle ilgili gerçekleşen mal ve hizmet alımları nedeniyle yüklenilen KDV’nin de indirimle giderilemeyen kısmının iadesi imkanı sağlanmıştır.
Bu düzenleme 05 Nisan 2018 tarihinden itibaren geçerli olacaktır.
ARSA KARŞILIĞI İNŞAAT İŞLERİNDE MÜTEAHHİTİN VE ARSA SAHİBİNİN TESLİMLERİ KDV KANUNU KAPSAMINDA TRAMPA SAYILMIŞTIR
(7104 Sayılı Kanun, 06/04/2018 Tarihinde Yayımlanmıştır.)
7104 sayılı Kanununun 1.maddesiyle; arsa karşılığı konut veya işyeri inşaatında arsa sahibi ve müteahhit arasında gerçekleşen karşılıklı teslimlerin trampa niteliğinde sayılacağı yönündeki tebliğ ve özelgelerle belirlenen vergi idaresinin görüşü yasal hale getirilmiştir. (KDV Kanunu Md. 2)
Arsa Karşılığı inşaat işlerinde; arsa sahibinin müteahhide devrettiği arsa payı ile müteahhidin arsa sahibine, arsa sahibinde kalan arsa payı üzerinde inşaatını yapıp teslim ettiği konut veya işyeri teslimlerinin trampa niteliğinde karşılıklı teslim sayılacağı düzenlemesi getirilmiştir.
Bu düzenleme ile KDV yönünden arsa sahibinin müteahhide arsanın tamamını devrettiği müteahhidin de arsa sahibine arsa payı dahil konut veya işyeri teslim ettiği yönündeki hukuken ve fiilen gerçek olmayan görüşten yasal olarak vazgeçilmiş müteahhit nezdinde ticari kazanç yönünden tespitinde benimsenen görüşlerle paralellik sağlanmıştır.
Buna göre, arsa sahibi arsanın bir kısmını müteahhide mülkiyetini devretmesi, müteahhidin arsa sahibinde kalan arsa payı üzerinden konut veya işyeri inşaatı yapıp (arsa payı hariç) teslim etme şeklinde gerçekleşen inşaat sözleşmeleri KDV yönünden de geçerli hale getirilmiştir.
Müteahhit, arsa payı karşılığı inşaat işinde arsa sahibine teslim edeceği konut veya işyerleri ile ilgili yaptığı harcamaları dikkate alarak genel idare gideri ve genel giderlerden de pay vermek suretiyle Vergi Usul Kanununun 267/2 maddesinde yer alan “Maliyet Bedeli Esasına” göre belirlenen tutar üzerinden arsa sahibine fatura düzenleyecek ve konut veya işyerinin tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplayacaktır.
Bu uygulama, 05 Nisan 2018 tarihinden itibaren gerçekleşecek konut veya işyeri teslimleri için geçerli olacaktır.
Müteahhidin, arsa sahibine teslim ettiği konut veya işyerinin (arsa payı dahil) emsal bedeli üzerinden KDV hesaplanması yönündeki hatalı uygulama kanunun yayımlandığı 05 Nisan 2018 tarihinden itibaren gerçekleşecek teslimler yönünden sona ermiş bulunmaktadır.